4 Haz 2010

Artık Ben değilim ki buraya ne yazayım..

4 Haz 2010

şş okuyucu..

ölmedim ben ayaktayım, evet tam tanım bu oldu sadece ayaktayım.. aylar olmuş buraya tek bir yazı yazmayalı, hatta gelip ulen bu benim alanımdı bile demeyeli..

tamam önceden de çok sık yazan biri değildim. kendi kendime konuşmak yetmeye başlamıştı demeyeceğim tabi,

hatta kendi kendime konuşmayı bırakmışta değilim, artık sadece kendimle konuşuyorum belki..

bu arada olanları bir özet geçeyimmi sana: babam öldü..
Ben onun kollarındayken, babamın olduğu şehirden km lerce uzaktayken öldü..
bir telefon geldi sabah, uykulu gözlerle açtım, annemdi arayan babamın kalp krizi geçirdiğini hastaneye kaldırdığını söyledi. yoğun bakımdaydı. geliyorum dedim..

koala ve ben araba ile gitme kararı aldık çünkü; çükülesice THY den başka havayollarını kullanma şansımız yoktu, uygun saatte uçak yoktu üstelik fiyatı ebesinin nikahı+KDV gibi bişeydi.

eve gittiğimde herkes ordaydı, benden önce babamın doğduğu yerden haber alan ne kadar amca, dayı, teyze varsa..

neyse ya vazgeçtim ben sana bunları anlatmaktan sonuç o kadar yalın ki : gözlerine bile bakamadan (hala) öldüğüne bile inanamadan, bugünden aylar önce babam öldü benim..

2. büyük olay: ben artık evliyim.
3. olay : hamile kaldım
4. olay : kalp seslerini duyup lan harbiden bebeğim olacak benim beraber büyürüz artık demeye başladıktan 2 hafta sonra yapılan rutin kontrolde artık bebeğimin yaşamadığını karnımda öldüğünü beni zehirlediğini öğrendim.
5. olay bunu öğrendiğim gün hastaneye yatırılıp "trepotik küretaj" olarak adı süslenen bildiğin kürtaj için( bir sürü kadının "ben bu istemiyorum" diye gidip 15 dk da yaptırabileceği şey hani(.. 3 gün hastanede yattım. Orospunun birinin tırnaklarını şeyimde hissederek içimden sökülmesini açmayı bilmedikleri damar yolunun açılmasını beklerken ağrı kesicisiz narkozsuz izledim.. ve evet bağırdım, küfrettim. hastanenin bugüne kadar karşılarına çıkan en şirret hamilesi ünvanını kocamın pijamalarımı koyduğu çantaya alıp evime geldim.
Hiç bilmediğim bir şehirde nefret ettiğim insanlarla çalışmaya çalışıp akşam eve gidip koca memnun ediyorum..

ama evet hala ayaktayım..

biliyormusun sana bunları içimden geçen her kelimeyi yazarak parça parça anlatmak için gelmiştim ben buraya.. ama anlamsız olduğunu gördüm..
bu kadarı yeter belki de yoklukları varlıkları haline gelmesin daha fazla
gidiyorum..

yazacağım evet, artık kendi kendime konuşmak istemiyorum
 
Mantıklı Deli © 2008. Design by Pocket